19 Ekim 2014 Pazar

Kıvış Yusuf Dirgen Ali Olayı


Bu yaşanmış hikayede;  Dirgen Ali’yi öldürmek için pusu kuran Kıvış Yusuf'u, Dirgen Ali'nin nasıl teslim aldığını anlatacağım.

Dıbıcılar aşireti Afşin ve havalisine hakimken Dirgen Ali’nin çevrede ünlenmesinden sonra ahaliye hükmetme ellerinden çıkmak üzeredir. Üstlik Dirgen ile aralarında kan davası da mevcut.

Dirgen Ali namı ünlenen Ali Binboğa, çevrede adı konuşulan, sözünün üstüne söz konulmasını istemeyen bir ağa.

Kıvış Yusuf, on kadar insan öldürüp dağa çıkan, çevreye dehşet saçan azılı bir eşkıyadır.  
Dıbıcı  Aşiretinin ileri gelenleri bir gün toplanıp fikir alış-verişinde bulunurlar. Konu; Dirgen Ali'nin öldürülmesi. Bu adamın ancak Kıvış Yusuf hakkından geleceği fikrinde birleşirler.  

Kıvış Yusuf çağrılır. Durum anlatılır. 
“Dirgen Ali'yi öldürmene karşılık sana 10 adet Reşat altını ve bir adet de Alman yapımı mavzer.
Bugün Dirgen Ali, oğlu Fakı ile Elbistan'a gittiler. Onlar akşamdan önce köye dönerler. Danadır deresi en uygun yer. Elini çabuk tut, pusu kuracağın yeri hazırla.” derler.
Kıvış Yusuf heyecanlı. İçine sığmıyor.  Teklifi kabul edip adı geçen yere gelir. Topladığı taş ve otlarla bir ördek evsini yapıp, içine girip, beklemeye başlar. Baba-oğlun arka arkaya geleceğini, el çabukluğu ile birkaç saniye içinde halledeceğini hesaplayan Kıvış Yusuf, bir de bakar ki Dirgen Ali önde, görebildiği yerde yumurtayı vuran keskin nişancı oğlu İnce Fakı ise babasının 50 metre gerisinden gelmektedir. Başından bir kazan kaynar su dökülmüşe döner. Dirgen Ali, etraftaki bazı taşların kaldırıldığını, bazı otların koparıldığını anlar. Atından atlar yere mevzilenir.  “Oğlum Fakı!. Atla, yere yat! Bize ilerilerde bir pusu kuran var” diye seslenir. Fakı atlar. Yere yattıktan sonra, hemen ceketini çıkartıp, hedef şaşırtmak için bir taşın üstüne koyar. “Orada yatıyor” süsü verir. 
İnce Fakı, sürünerek dolaşıp Kıvış Yusuf'un tepesine dikilip; “Teslim ol!. At tüfeğini ” der. 
Zaten kurtuluş yok. Çünkü, Dirgen Ali'yi vursaydı bile, 50 metre geriden gelen Fakı kendisini kesinkes vuracaktı.
Hayatının kurtulmasına sayan Kıvış Yusuf'un canına minnet. 
Dirgen Ali, Kıvış’ı sorguya çeker. "Dirgen Ali ile oğlu Fakı'yı öldürmeme  karşılık, Dıbıcıların, 10 adet Reşat altını ile elimdeki mavzeri verdiklerini, ancak; Fakı'nın 50 metre geriden gelmesi bu planı bozduğunu.." anlatır. 

Dirgen Ali zeki adam. “..Bin terkime”der. Kıvış'ı atına bindirip yola düşerler. Köyün içinden geçerler. Altın ve mavzer verenler Kıvış Yusuf'un, Dirgen Ali'nin terkisinde gittiğini görüp şaşkına dönerler.
Yaman bir eşkıya olduğunu bilen Dirgen Ali, Kıvış Yusuf'u bir hafta yedirip içirip ağırlar. Bu sırada Kıvış Yusuf ; “Ben görülmeyecek, bilinmeyecek şekilde pusudaydım. Nasıl anladın?” diye sorduğunda,  Dirgen Ali şu cevabı verir: “Her zaman gördüğüm taşlar, yükselen otlar yerinde yoktu. O anda anladım” cevabını verir.

Dirgen Ali, Kıvış Yusuf'a; “Sana on (10) adet Reşat altını da ben ikram ediyorum. Kapım her zaman açık. İşte de mavzer. Haydi; işin rast gelsin” deyip uğurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder